Hz. Muhammed’in Doğruluğu ve Güvenilir Kişiliği Konu Anlatımı
Hz. Muhammed’in Doğruluğu ve Güvenilir Kişiliği Konu Anlatımı. İslam peygamberinin hayatı ve örnek davranışları üzerine.
Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Doğruluğu ve Güvenilir Kişiliği
Doğruluk ve Güvenilirlik
Güzel ahlak örneği olan Peygamberimizin en önemli özelliklerinden biri, güvenilir olmasıdır. Hz. peygamber (s.a.v.) her zaman doğru davranışlarda bulunmuş, dürüstlüğe önem vermiştir. O, hiçbir zaman yalan söylememiş, insanları
Aldatmamıştır.
Hadis: “Bizi aldatan bizden değildir. (Müslim)
Kur’an’da da dürüst ve güvenilir olmayı emreden birçok ayet yer alır.
Ayet: Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğru söz söyleyin. (Ahzâb/70)
MUHAMMED (S.A.V.)
Sözleriyle, davranışlarıyla çevresine örnek olmuştur.
Çevresiyle olan ilişkilerinde kendisine güven duyulan, doğru ve dürüst bir kişiliğe sahiptir.
İslam öncesinde ve sonrasında müşrikler ona tereddütsüz güvendiklerinden “el emin” yani “güvenilir” lakabıyla seslenmişlerdir.
Daima sözünde durmuş çevresindekiler tarafından güven duyulan bir kişi olmuştur.
Hayatı boyunca hiç yalan söylememiş, kimsenin hakkını yememiştir.
Dürüst ve güvenilir olması, onun peygamberlik görevini başarıyla yerine getirmesinde etkili olmuştur.
Hz. Muhammed’in (s.a.v) Yaşamında Doğruluk ve Dürüstlüğünü Gösteren Örnekler
Peygamberimiz İslamiyet’in ilk yıllarında Kureyş kabilesini Safa Tepesi’nde topladı ve onlara şu soruyu sordu: -“Ey Kureyş! Şayet size şu dağın eteğinde veya şu vadide düşman süvarisi var. Üzerinize baskın yapacak desem bana inanır mısınız?” Orada toplananlar: -“Evet, inanırız. Çünkü şimdiye kadar senin yalan söylediğini hiç duymadık, sen yalan söylemezsin.” dediler. Bu cevap, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Peygamber olmadan önce de doğru ve dürüst bir kişiliğe sahip olduğunun göstergesidir.
Peygamberimiz bir gün Medine çarşısında gezerken buğday dükkânının birinde, buğday çuvalına elini daldırıp altının nemli, üstünün ise kuru olduğunu gördü. Bunun nedenini sorduğunda satıcı bunun yağmurdan kaynaklandığını söyledi. Bunun üzerine Hz. Muhammed (s.a.v.) “Bizi aldatan bizden değildir.” diyerek satıcıyı ikaz etmişti.
Hz. Muhammed (s.a.v) Mekke’den Medine’ye hicret etmeden önce yanına Hz. Ali’yi çağırır ve ona: – Ben Medine’ye gidiyorum, sen bu gece benim yatağımda yat. Sabahleyin bu emanetleri sahiplerine ver, sonra da hemen gel, buyurur. Bunun üzerine Hz. Ali 3 gün Mekke’de kalmış, bütün emanetleri yerlerine teslim ettikten sonra yola çıkmıştı.
Not: Mekkeli müşrikler Hz. Muhammed’e (s.a.v.) kâhin ve büyücü gibi asılsız yakıştırmalarda bulunmuş, onu davasından vazgeçirebilmek için daha pek çok karalayıcı sözler sarf etmişlerdir. Fakat onun hiçbir zaman yalan söylediğine şahit olmadıkları için yalancı diyememişlerdir.
Kabe, geçen uzun asırlar içinde yağmur ve sel suları ile harap olmuş ve tamir edilmesi gerekmişti. Kureyşliler, Kabe’yi yıkarak yeniden inşa etmeye karar verdiler. Yardımlar toplandı, gerekli malzeme temin edildi. Hz. İbrahim’in yaptığı temele kadar yıkarak, duvarları yeniden örmeye başladılar. Ancak sıra “Haceru’l-Esved”i yerine koymaya gelince anlaşmazlık yaşandı. Kureyş’in bütün kolları, bu şerefin kendilerine ait olmasını istiyordu. Anlaşmazlık dört gün sürdü. Tam kan dökülmek üzereydi ki Kureyş’in en ihtiyarı «Harem kapısından ilk girecek kişinin hakem yapılarak, onun vereceği karara uyulmasını» teklif etti. Bu teklif kabul edildi. Az sonra kapıdan Hz. Muhammed (s.a.v.) girmişti. Buna o kadar sevindiler ki, “el-Emin, el-Emin, O’nun hakemliğine razıyız.” diye bağrıştılar.
Peygamberimizin doğru ve güvenilir olmasını sağlayan özellikler
Hiç yalan söylememesi
Emanetleri her zaman ve şartta koruması
Verdiği sözleri tutması